8 Kasım 2008 Cumartesi
mind fusion
i like this feeling sometimes.
but when i dont know where you are
what you are doing,
when an idea of you having fun
somewhere with someone
i feel like i m useless.
that is not i dont want you
to be happy
but i cant help
the pain of being so far
i love to love you
but i hate to be refused
like i did nothing confused
never had something wrong to you
but never had your hands
strickly holding mine through
i m missing you
and i have a fiery telling me
that you miss me too
i hope i wasnt me
and i hope i havent known you
but i know you
and it is me
and i love you
but you dont ..
writing what i had in my mind
nothing done to make it art
just a very silly mind emptying
i m so creepy i know
ok i stopped blog
RIP survivor.
Anyways we were together for last 3 years and nearly i was always feeding him but that was all i never tried to get an emotion to him and i never did one of those jibirish talks to him. now he is dead and laying on the floor of his cage death i have no intense or lightly feeling about him. rest in peace survivor, this time you couldnt survive but u deserved this name afterall.
i hope i wont have this feeling over people too someday. I felt bad about feeling nothing after a lost and i bet this would be a heavier feeling if that wasnt a bird.
rest in peace survivor.
11 Ekim 2008 Cumartesi
My music producing disappointment
So i decided to make my own albums which i have satisfaction of 100 % . There are 3 i can publish now but after a hard work i can publish 20 more in a day:) thank god i dont need musicians or studios to make an album..
This is the first album i made for the spring season.. it is actually like a best of or gold ballads..


This is the second album that i made for the Italian songs.. there are lots of NEK songs in it but it has a reason you should believe me:)


As it is clear sometimes however you spend a great effort, that wont bring you joy or happiness. This is kind of a destiny joke or a lifetime rule. You put a great effort, patience, and passion but it wouldn't work. At the end i had my albums done and sold only one. Actually the target achieved but the one who bought my albums didnt praise for that even once. .
my music producing then turned into a disappointment and i just have a memorial archieve which makes me melancolic when i listen them..
life is unfair and you never get to learn it. So dont worry or be fancy about learning this rule. You wont be able to........
P.S : All these album covers are made individually and havent ever used commercially.
18 Ağustos 2008 Pazartesi
Knidos - Datca
The ancient city "Knidos" is at the farest southwest part of the Turkey. It is a semi-island which is 25 km far from Datca. This city was said to be famous of first nude statue of Aphrodite in the ancient era. That statue is so famous that all people from other cities are used to come to see the nude beauty of the marble Aphrodite:) That statue hasn't been found yet although there are digging researches. American archeologist used to work at the area but now Turkish archeologist are continuing the research.
Şaraplarıyla ünlü Knidos bilim ve sanatta da ileri bir kentti. Tarihin büyük astronomi ve matematik bilimcisi Eudoksos ve ünlü ressam Polygnotos burada yaşadı
Knidos was used to be famous with its wines but also science and art was at a good level at the city. One of the most famous astronomist and mathematician Eudokos and a famous painter Polygnotos were lived in this city.
Bu tarihi sehre ailem ve kuzenlerimle gittim. Amacimiz hem tarihi bir sehrin kalintilarini gezmek hemde bir yanindan Akdenizi diger yanindan Ege denizini gorebildiginiz bu burnu gormek ve her iki denizde bir kac dakika arayla yuzebilmekti. Manzaranin guzelligine diyecek tek kelimemiz yok ama kiyidan denize girmek pek te ayni guzellikte degildi. Yosunlarla kapli deniz istedigimiz keyfi vermekten uzak kaldi. Ancak bir ara iskeleden o tertemiz denize atlamak biraz olsun oraya kadar gitmis olmamizin guzel yani oldu.
Sonunda bu guzel manzara esliginde buradan ayrilarak yuzmek istiyorum diyerek basimizin etini yiyen kuzenim icin Datca'ya donduk.
Datca yine az el degmis turistik beldelerimizden biri.. Bence bu avantajini uzak olusundan, yolunun virajli olusundan ve buraya gelmek icin gokova marmaris gibi daha populer tatil merkezlerinin icinden gecmek durumunda olusu sayesinde korumakta.
Son derece sakin bir tatil beldesi olan Datca emsallerine gore biraz daha da ucuz. Unlu sair CanYucel ve onun bu sehre aski sayesinde biraz daha unlenmis olmasi da bir gercek. Denizi son derece temiz ve kumu cok guzel. ayrica aksam satlerinde restoranlari kumsala tasarak cok degisik bir keyif veriyor.
13 Ağustos 2008 Çarşamba
I am the muffin man...
Then i just started to search for receipts from internet and i was thinking to start with a simple one. then i found my recipe. and started to prepare my own muffin.. yummy!!!!
Unfortunately i forgot to take pics when i preare the flour but i will write my recipe here that would help:P Here is the;
.jpg)
ingredients (for 8 muffins)
70 g of butter
130 g of sugar
200 ml milk
250 g of flour
1 pck baking powder
1 pck baking soda
1 pck vanilla
2 eggs
a pinch of cocoa
100 g hazel nuts.
after baking to decorate
some nutella (depends on how much you want)
some balck berry jel
coconut powder
.jpg)
Mix vanilla baking powder and soda int oflour and add sugar.
In an other cup mix the eggs, milk and melted butter.
then add the second mixture in first.
here is the hint .. dont mix too much if yu want good muffins.
then add the hazelnuts inside the mixture
pour it into muffin tray.
cook at 200°C about 13-18 minutes.
after they are cooked and cooled. put some nutella on them and then add some coconut powder and finally blackberry jel on them..
they were delicious:P
Ozgul's Departure...


Now she is going to work at Bosch at Bursa and we all hope she will be succesful and happy there. Best wishes for you Ozgul............
29 Temmuz 2008 Salı
Pedallarin ardindan..
Kimse tanimazdi beni boyle kimse olmazdi hayatimdan beni gorebilecek.. o yuzden rahattim alabildigine .. Hatta Guzelyali'da denize nazir bir agac altinda 1 saat kestirecek kadar rahattim..
Ardindan Inciralti'nda gelip gecenlerin biraz saskin biraz da garipseyen bakislarinin altinda oyle cimlere uzanmis koca bir sirt cantasi ve bisikletle golgenin keyfini surup denizi seyreden bir adam oluverdim..
Gunesin biraz hararetini azalttigina kanaat getirdigimde ciktim tekrar yola.. Urla yollari metre metre eksilmeye basladi. Yolda beni her goren arac nerdeyse bir el, korna yada far selami verdi.. Bisikletciye alisik olmayan yurttasim beni turist zanneti hic suphem yok orasindan.. cunku karsi yonden gelenler bu denli arkadas canlisi olurken benimle ayni yone gidenler daha cok arkamdan aci aci kornalar yada uzerime uzerime arabayi surmeler gibi sekillerde gosterdi sempatisini.. Ben kendimce bir sebep buldum bunada tabiki.. gidilen yon tatil yonu gelinen yon ise koca sehir.. stresini atanlar daha bi sempatiyle daha nazikce selam verirken henuz stresini atamayip bunun icin o yone gidenler buyuk sehrin stresini yansitti biraz:))
Yolda durakladigim yerdeki ilgi beni memleketimin insanini biraz daha sevmeye itti.. o mola verdigim yerde bana sattigi taze domates biberlerle sandvic hazirlayan teyze, "yahu kardesim bu sicakta yorma kendini gel ben seni arabamla gotureyim" diyen iyi niyetli amca.. Su almak icin durdugum koy bakkalinin onlar doguk degil deyip kendi ictigi sudan doldurmasi matarama.. Tatli insanlarin ulkesi yapti bir anda oyle okkali kufurler savurdugumuz kent krolarina inat..
Aksam saatlerinde bir son gayretle ulastim Alacati'ya.. Kamp kuracagim alan kamplara kapatilmisti.. bu haberle o yorgunluk ne kadar agir bir sekilde coktu omuzlarima anlatamam. Ama Jandarma arkadaslar sagolsun benim o caresiz yorgunlugumu gorunce bana bir yer gosterdiler. Esprili Astegmende son noktayi koydu "komutanim burada kamp yapmak yasak degil mi?" diye soran cavusun bu heves kirici sozune cevap olarak. "Oglum yasak tamam da kime sikayet edecekler burda kamp yapiyorlar diye?" Yurdum insani iste:)
Kamp icin kendime uygun bir zemin buldugum anda attim sirt cantasini yere ve basladim yerdeki taslari temizlemeye.. Hala o yorgunlukla bunlari nasil yaptigimi bilmiyorum ama bir kac dakika sonra cadirimi kurmaya baslamistim.. Eskiden ne zordu cadirlari kurmak.. simdi 10 dakika bile surmuyor.. ve tabiki benim aklima hep o hababam sinifindaki Badi Ekrem'in (Sener Sen) cadiri ters kurmus hali geliyor. Hakikaten nasil yapmislar onu oyle hala merak ederim bir gun o tip bir cadir bulup deneyecegim:)))
Bana uygun yer olarak gosterilen alan tam da Alacati Surf okullarinin oldugu koya 20 metre mesafedeydi o yuzden gun boyu kalabalik olsada gece ben ve karavanla surf yapmak icin gelen Fransiz komsularim kaliyorduk oralarda.
Aksam kampta sakin bir gece jel isiticida demlenmis bir bardak cay biraz da cekirdek citlamaya.. uzun zamandir boylesine sade sakin bir zaman gecirmedigimin farkina varmanin huzuru ve icimde donup dolasan ve aklimin odalarinda beni uyusturan onca seyden Alacati'nin o meshur ruzgariyla hic ilgilenmeden gecen bir kac saat.. huzur..
Bir sonraki gun gunes erken saatte vurunca cadira uynamamak imkansizdi o yuzden kalktigim gibi giyip deniz sortumu ciktim cadirdan. havluyu atip kumsala orda devam etmek niyetiyle.. oyle de yaptim ama biraz uzatinca bu uykuyu sirtima her ne kadar koruma faktorlu gunes kremi surmus olsamda bir hayli yandim.. Bu yanmanin acisi cikmadan dolasmak lazim biraz diyerek attim kendimi yola.. otostopla ilica yoluna dustum. Su meshur Kumrucu Sevki'ye gitmeden geri donmek olmazdi.. Gidip o tadi kesfettikten sonra da bu fikri her kim aklima soktuysa (sanirim bir ara cnnturk'te "yol ustu lezzet duraklari" programinda gormustum) onlara bir tesekkur edip dolasmaya basladim ilicada. Bir sonraki gun de cesme de dolastim gunduzun o sicak saatlerinde..
Oyle boyle derken bir kac gunluk macera sona erdi.. gitmek zor degildi.. bisikletle gitmek ise zordu.. bir cok kisinin delimisin sen sozlerine ragmen gitmek dah ada bir keyifliydi sanki.. Kendine meydan okurken birde o gidemezsin diyenlere meydan okumak gibi birseydi sanki.. Ama en cok kendinden kacisti gidisim.. dertlerimden askimdan ve caresizligimden.. kacinca degisir mi ? hayri degismedi degismeyecekti de ama ben biraz nefes alacaktim. derin derin de cektim icime..
yine olsa yine yaparim diyebilecegim birsey. Pisman degilim hakim bey.. Sizde kendinize boyle kacislar yapin bence.. gittiginizde herseye ragmen anlayacaksiniz ne demek istedigimi..
17 Temmuz 2008 Perşembe
uzaklara pedal cevirmek

kendime bisiklet kaski bile aldim.. eldivenim mataram ve dezenfektan ilaclarim da hazir.. kene korkusu da yok hic icimde.. Gidiyorum ben bir kac saat sonra..
Sabahin 5 inde cikip herkes uyurken kacmak istiyorum bu sehirden.. uzaklasmak lazim daha insanlar kalkip caysuyunu koymadan benim sehirden cikmis olmam lazim..
Gidiyorum ben.. Bisikletle.. uzun mesafelere... hemen hepinizin en az bir kez hayal ettigi sekilde hemde.. belki size de ilham olur bu gidisim.. Belki sizinde hayatinizdan bir "keske"niz azalir benim gibi...
Gidiyorum ben...
haydi eywallah...
10 Haziran 2008 Salı
Gunebakan
Ne kadar da iyi, ne kadar da yuce birsey bu gunes demis ve dusundukce buyutmus icinde ve ona asik olmaya baslamis. Icinde gunesi bir kez dahi olsa gormek istegi oyle buyumus ki, gunes der baska birsey demez olmus. Ama onu hic gorememis etrafinda. Gunler gecmis boylece ve o gunesi beklemis durmus o yorelerden gecsin diye.
Bekledigi, aradigi, ugruna hayaller gordugu gunesin, aslinda her gun onu gordugunu dusunememis hic . Cunku oyle kurmus ki kafasinda gunesi , aslinda orda basinin hemen ustunde oldugunu anlayamamis. Her gun gozunun icne baktigini bilememis.
Neden sonra bir gun yine o yoldan gecen bir yolcu gunesi isaret ederek “su gunes e bak yahu yine yakti kavurdu bizi” demis. O anda anlamis o tepede paril paril duran seyin gunes oldugunu ve o gunden itibaren hep yuzunu ona cevirmis gun boyunca.
O gun bu gundur , gunebakan demisler aycicegine. Ayciceginin gunese askiymis aslinda onun hep gunese yuzunu cevirmesinin sirri.
Hikaye burda biter sanmis herkes ama o ask birgun gelmis o gunebakanin butun ozunu kurutmus, suyunu buharlastirmis ve oldurmus gunebakani. O olup giden gunebakanin anisina o gun bugun butun gunebakanlar gunese asik olmus imkansiz oldugunu bile bile ve hicbiri kavusamamis asik olduguna.
-Bitti-
3 Haziran 2008 Salı
Can Yucel
Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
.............
Değişik
başka türlü bir şey benim istediğim:
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
...
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
ve devam eder .......