26 Kasım 2011 Cumartesi

Cenaze'nin haber olması

Bugun Saba Tümer ile Bugün programında konuk Yaşar Nuri Öztürk'tü, ilgimi çeken bir kaç konuda sorular vardı ki dinlemeye koyuldum. Sonrasında Yaşar Nuri Hoca'nın Saba Tümer'e tatlı sert fırçaları ile iyice keyifli bir hal almıştı ki..


Ekranda bir canlı bağlantı.. Bir cenaze... merak ettim bir anda.. acaba hangi devlet büyüğümüz vefat etti yada hangi sanatçımızı kaybettik ki canlı yayında cenaze namazını veriyorlar diye düşündüm.. Öyle ya toplumsal hayatımızda yer edinmiş, bu halka hizmetleri geçmiştopyekün yada bir kısmımızın vefa  borcumuzun olduğu biri olmalıydı.. canlı yayındaydı çünkü.. bantan verilmemişti... akşam haberlerinde kısaca kestirilip atılan bir haber degildi.


Ancak daha sonra anladım ki, vefat eden merhume, Ali Taran adındaki reklamcı, eski TV yarışma jürisi bir adamın eski eşi imiş. Tabiki merhumeye saygısızlık etme niyetinde değilim hiçbir zaman, Allah gani gani rahmet etsin. Ancak bana ne?


Bana ne bir medya bireyinin eski eşinin cenazesinden? beni neden ilgilendirsin ki? benim kendi acılarım kendi dertlerim sıkıntılarım varken, benim hayatımda bir vatandaşım olmaktan öteye gitmeyen bir merhumenin cenaze namazını canlı yayında vermek ne şekilde bir saygısızlıktır idrak edemedim bir süre.


Bunun adı düpedüz siz bizim için değersizsiniz demektir izleyicisine.. size hizmet vermek için değil bu kanalllar sadece keyfimizce hareket etmek içindir demek..


Milletini bu kadar aptal yerine koyan sizlerinde sizlerin de cenazesini Allah tez zamanda canlı yayında görmek nasip eder umarım. 

5 Nisan 2011 Salı

Pahalı bu yaşamak..

Internette dolaşırken bir site ile tanıştım. http://www.xpatulator.com/ Bu sitede en pahalı şehirler sıralamasında ilk 300'deki şehirleri bulabilirsiniz. Bu listeye göre İstanbul 83. en pahalı şehirken Ankara 117. sırada yer alıyor. Diğer şehirlerimiz ne yazıkki listede yok. Ama bu açıdan bakıldığında yaşamın pahalı olduğunu söylerken bizlerden daha haklı çıkacak en az 83 şehrin hemşehrisi olduğu da apaçık. 


Listenin birinci sırasında Tokyo yer alırken ikinci sırayı hiç beklenmeyecek bir şehir alıyor. Venezüella'nın başkenti Caracas sıralamada ikinci, uzun süre İngiliz sömürgesi altında kalıp birkaç yıl önce tekrar Çin himayesine geçen Hong Kong üçüncü sırada yer alırken, 4 ve 5. sıraları İsviçre şehirleri olan Genova ve Zürich alıyor. En ucuz şehir ise Yemen'den Senaa şehri.


Sitenin bir diğer güzel yanı ise çeşitli ihtiyaç kalemlerine göre de en pahalı şehirler sıralaması yapması. Yukarda bahsettiğim genel sıralam dışında, sağlık hizmetleri açısından, kişisel bakım maliyetleri açısından, alkol ve tütün mamülleri fiyatları açısından gibi bir çok farklı perspektiften dünya şehirlerinin pahalılığını sıralıyor. 


ilginç bir veri kaynağı. 


19 Ocak 2011 Çarşamba

İnansan olur hani...


Vay su Coca cola firmasının haline..
Internette bolca dolasan Turkuaz su taşlamalarına dair biraz araştırdım ve sonucta garip şeyler çıktı.. o zamanlar arkadaşımdan gelen bu emaili aşağıdaki gibi cevaplamıstım...
Sofra icecegi yada işlenmiş icecek demis adamlar icinde de su var:) evet tadı cok kotu kesinlikle tercih etmem.. ama emaile biraz bakınca aslında adamların bir suc islemedigi ortaya cıkıyor.. dogal kaynak suyu olmayan suya kaynak suyudur dememişler.. sofra icecegi ucu acık bir terim de olsa yanlıs bir yonlendirmesi yok.. Burada yine eklemek lazım ki birçok ülkede özellikle Amerika'da nerdeyse hiç bir yerde doğal kaynak suyu bulamazsınız. Genelde suların üzerinde Processed Artesian Water (İşlenmiş kuyu suyu) yazar. marketlere ucretsiz verilmesi de tamamen bir ticari girisim olarak dusunulebilir.. urunlerini satan isletmelere 100% kar marjlı bir satıs olanagı saglayarak bir anlamda destek oluyorlar ki bunu bende yapıyorum musterilerime..

Bu arada diger ilginc gelen nokta kestel ovasındaki tek derin su desarj kuyusu oldugu konusu.. sadece coca cola nın aklına mı gelmis bu konu acaba? agır sanayinin bolca bulundugu bir yer Bursa ve ozellikle metal isleyen kurumlarda su bolca kullanılmakta.. bakın Bursa ticaret odasının Bursa'nın su kaynakları uzerine yaptıgı arastırma sonucları ne diyor.
"Bursa Ovası'ndaki kaçak su kuyusu sayısı bilinmemektedir. 6000 civarında olduğu tahmin edilen kuyuların çok küçük bir kısmı ruhsatlıdır. Demirtaş-Kestel-Barakfakih-Çalı-Hasanağa-Kayapa vb. OSB'lerin temel su gereksinimi kaçak olan bu kuyulardan sağlanmakta, özellikle tekstil ve otomotiv proseslerinde ağır metallerle kirletilen sular “derin deşarj” yöntemiyle yine aynı rezervuara basılmaktadır."
www.bto.org.tr/sunular/bursanin_suyu.ppt
Turkuaz ile birlikte Damla'nın da ismi geciyor ama onun uzerinde DOGAL KAYNAK SUYU diye geciyor. internet sayfasında da suyun kaynagını Uludağ'ın, Sapanca ve Köyceğiz'in dağlarının derinliklerinden seklinde veriyor. http://www.damlasu.com.tr/kaynaklar.aspx bunun yanında turkuazın web sitesinde sadece bir email linki var, yeterli tepkiyi almıslar demekki :))
Bu efsane emailde garip olan bir sey de altındaki genel cerrah Yard . Doc. imzası.. Doktorların guvenilirligini mi kullanıyorlar acaba deyip ismi aratınca bu sahsın gercekten var oldugunu hatta Doc. Dr luga bile terfi ettigini gordum... ancak bu adamcagız da bu emailden dertli... Asagıdaki yazı bir cok forum sitesinde var:)
Saygıdeger forum üyeleri;
Ben gercek C.Camci olarak daha once yuzlerce kez degisik sitelere gonderdigim mailleri burada da tekrar edecegim. Bu mailin benimle ve uzmanlik alanimla ilgisi yoktur. Bu mail benim posta adresime aynen sizlere gelmis oldugu gibi gelmisti. Ben de duyarli bir vatandas olarak listemde kayitli yaklasik 2000 kisiye bu maili iletmistim. Yahoo serverinin benim daha onceki ayarlamam neticesinde adimi altina otomatik olarak bastigini farkettigimde ise is isten gecmisti.
O nedenle tekrar belirtiyorum bu mailin benimle ve uzmanlik alanimla ilgisi yoktur.
Selam ve Saygilarimla
Doç.Dr.Cemalettin CAMCI
Genel Cerrahi AD
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi
Elaziğ

Neyse uzun lafın kısası ortada donen oyunlar var hemde bir cok tane... ama bu oyunları kullanan aklıevvellerde var..
ayrıca eklemeliyim ki, coca cola yı lavaboya dokunce temizlemiyor aksine kahverengimsi bir kir izi bırakıyor.. :)
ama zararlı kabul en basta kilo yapıyor.))))

bu email de donup dolasıp digerini ilk yazana gider mi???

Gitmez!

11 Aralık 2010 Cumartesi

Sunexpress Hostesinin bosuna cabasi

Sunexpress bildigim kadariyla Turk Hava Yollari ve Lufthansa'nin %50 - %50 ortak oldugu ve once alt ekonomik sinif olarak dusunulen ama daha sonra bir turlu hangi sinifta olacagina karar veremeyen bir Havayolu sirketi. 25 ucagi olan Sunexpress'in ozellikle izmir'den avrupa sehirlerine yaptigi direk ucuslar cok begeni topluyor benim acimdan.

Ancak gectigimiz kurban bayrami sirasinda izmir-berlin hattinda bize yardimci olan hostes insanlarin once yerlerine oturmalari daha sonrasinda el bagajlarini yerlestirmek icin yardimci olacaklari konusunda inanilmaz bir egitim cabasina girismisti. Turk halkinin bu konularda egitilemeyecegini anlamasi konusunda hic bir kaygim yok cok kisa sure icinde bu idalizmini kaybeder. ama isin gulunc kismi uyarilarina tek kulak veren ben oldugum icin benim el bagajimi koyacak yer bulamayisi oldu. ve haliyle benden de hafif tonajli bir zilgit yemesinin akabinde el bagjima VIP muamelesi yapmak durumunda kaldi.

kizcagizim olmaz ugrasma turk insani dedigin ucaga biner binmez kendi oturacagi yerden once valizine yer bulur. Sanirsin ki valizinde milyon dolarlar tasir. Ayni Turk yolcusu ucak daha durur durmaz da kalkar el bagajini alir bir kac kisiyi oturdugu yere kilitlemek pahasina o koridoru tikar inerken ama sonrasinda gider carousel in basinda 20 dakika valizini bekler. sen ucaktan en son cikan yolcu olsan da bakarsin ki vardiginda sende o ilk inenle yanyanasindir.

Bu birilerinin onune gecmek, bir an once isini bitirip gitmek hemen hemen hayatimizin her evresinde bizimle olan bir gerceklik. Ama hemen hepimiz de cocuklugumuzdan beri atak ol biraz gozun acik olsun tembihlerini duydugumuzdan buyuklerimizden bu anlamsiz yarisa kendimizi birakiriz ister istemez. oysa ki o ucaktan ilk inenlerden olma cabasini gosteren insanlarin cogu valizini de erken alsa havaalanindan da erken ciksa, ciktiktan sonra da otobus bekler dakikalarca ama isin ozunde daha da ilginc olani o insanlarin cogunun yetismek zorunda oldugu bir yer yoktur. yarim saat erken yada gec gitmeleri kimseyi ilgilendirmez yada zora sokmaz hatta kendileri bile bunu umursamazlar..

hostes kardes bosuna ugrasma... sen mi egiteceksin yuzlerce yillik ulusal icgudumuzu...

25 Kasım 2010 Perşembe

Ucmaya dair...1




Bundan önceki işim sayesinde hatırı sayılır sayıda seyahate gittiğimden uçmak ve bizi uçuran uçaklar, havaalanları, havayolu şirketleri ve bu şirketlerin hizmetleri hakkında bir ilgi alanım oluştu.

Şu ana kadar uçtuğum havayolları arasında;
THY, Lufthansa, Pegasus, Onur Air, Sunexpress, Czech Airlines, Southafrican Airlines, US airways, Delta Airlines, Air Dolomiti, Ryanair, TAM ve GOL havayolu şirketleri var.

Genel bir değerlendirme yaptığımda hizmetler açısından THY'nin Lufthansa'dan ve US Airways'ten bir gömlek diğerlerinden de bir kaç gömlek üstün olduğunu söyleyebilirim.

Ancak içlerinde büyüklük açısından Delta ve US Airways başı cekiyor. Bu iki havayolu firmasının da 500 er adet civarında ucakları bulunmakta. Bunları 350 ile Lufthansa takip ediyor. THY'nin ise son Kasım ayında aldığı Boeing 777-300ER'ler ile birlikte 149 uçağı var.

Yer hizmetleri konusunda cok buyuyk ayrimlar yapamasamda in-flight (ucaktaki hizmetler) acisindan THY bariz bir ayricalik taniyor musterilerine. insanlari hayran birakan First Class ucus sinifinda seyahat etmesemde ekonomi sinifindaki yerime gecmek icin aralarindan gectigim First Class koltuklari beni oldukca cezbetti. Ayrica THY ucak ici ikramlari ve yemek-snack cesitliligi ve sunumuyla birinci sinif bir havayolu sirketi oldugunu kanitliyor. Ama bu hizli buyumenin getirdigi bir baska konu ise hosteslerin eski guzellik standartlarinda olmayisi :) Bu konuda kesinlikle ilk sirayi 4 kez kullandigim ve her seferinde yolun yarisi boyunca seyrettigim guzel hostesleriyle Air Dolomiti aliyor.

Havaalanlari acisindan gorduklerimi siralarsam,

Izmir Adnan Menderes Havaalani, Istanbul Ataturk Havaalani, Munich Flughafen, Berlin Schonefeld, Torino Caselle, Sao Paulo Guarlios, Rio De Janerio Santos Dumont, New York JFK, Chicago O'hare, Las vegas Mc Carran, Los Angeles International, Istanbul Sabiha Gokcen, Esenboga, Dusseldorf International, Eindhoven Airport, Dubai International, Cape Town Airport, Johannesburg Airport, Bukres Otopeni (Henri Conda) Airport, Prag Ruzyne Airport, Milano Malpensa, Bergamo Orio al Serio vs..

Bunlarin icinde Dubai international tamami hali kapli salonlari ve inanilmaz buyuk ve ucuz olan duty free shoplari ile kesinlikle bir numarada ve ikinci sirayi da sanirim hem genis hemde kumar makinalarinin canlilik getirdigi salonlariyla McCarran Las vegas alir ve ucunculugu de bir alisveris merkezini andiran Johannesburg'a verebiliriz. En buyuk hayal kirikligi ise Berlin Schonefeld havaalani. En modern gorunuslu olanlari ise bence Eindhoven ve Izmir Adnan Menderes havaalanlari. Tabiki bu iki havaalaninin da yeni oldugunu unutmamak lazim. Ama uc kez guvenlik koridorundan gectiginiz tek ulke tabiki Turkiye :)

Havayollari ve havaalanlariya ilgili bu kadar ama daha cok ogrendikce daha cok yazmak istiyorum...




22 Kasım 2010 Pazartesi

2010 biteyazmis...


Blogumu ihmal edeli epey olmus. canim hemsom'un bloguna bir goz atinca kendi blogumu da hatirladim. aslinda incecizgiler'in de benim anoxiatic'ten pek farki kalmamis. oda ihmal gormus kendi basina birakilmis biraz :)))

bu yarida birakilmislik hissini alicam uzerinden en kisa zamanda... en basta gezi yazilarima devam edicem. Sirayla Dubai, Romanya, Amerika, Afrika ve son olarak ta Berlin gezilerimden bahsedip bir kac fotograf paylasmaliyim..

Sunexpress hostesleriyle ilgili bir kac kelime de etmem lazim..

Nintendo Wii super mario edition hosgeldin diye bir yazi da olmali...

kucuk shirde yasamak baslikli bir yazi da dusunulebilir ama biraz melankolik oldugumda sanirim...

M&M'den bahsetmeli bence cikolata fistigi saklamis rengarenk sekerler de onu... bahsedilmeli 1 kg'lik paketini aldigimdan..

Katmandu hayalimi de yazmaliyim ki istegim canli kalsin... ugruna gerekenleri unutturmasin...

Ucaklari cok mu seviyorum ben acaba.. Airbus, Boeing .. yazmali bence evet..

Merlot Shiraz Cabarnet Sauvignon Chianti kalecik karasi bokazkere okuzgozu chardonay sauvignon blanc .... bir kadeh te bunlardan bahsetmeli..

Balim'dan da bahsedicem tabikiii.. kucagima aldigim ilk kedi... sevimli keratta senii... fotoroman tadinda bir balim hikayesi ...

Deviantart sayfami da guncellemeliyim bence.. evet evet hatta guncelledikten sonra buraya da koymali bazi resimleri... yapmali evet..

hayata birkac satir birakmali en azindan.. bloglamali hayati.. yapicam iste... yazdim ya bir kez buraya gerisi gelir... 2010 oksuz kalmasin acicik yaziyla... yazicam iste... bloglicam 2010'u..


selam kelam vesselam
geldim burdayim
bilginize

31 Mayıs 2010 Pazartesi

reddetmek...!

birseyi reddetmek onu ogrenmekten daha kolaydır...
yakın zamanda tanıstıgım bir kız arkadas bana millet, ülke , devlet vs. vs gibi kavramları reddettigini toplumu boyle parcalara bolmenin yanlıs oldugunu buyuk bir bilgelikle anlattı.. bir kac cumle daha kurdu ama eminim biraz daha zorlasam 2 cumle daha ya cıkarırdı ya cıkaramazdı.. oysa ki ne millet ne devlet ne de baska birsey hakkında sozluk bilgisi haricinde bir bilgisi nede dusuncesi vardı.. ogrenmemisti ogrenmeyecekti. cunku ogrenmek reddetmek kadar kolay degildi.. ve zor oldugunu gordugu surece reddetmeyi surdurecek ve bunu da modern cagdas ve hatta humanıst bir tavırmıscasasına uc bes kurusa alıcılarına satmaya devam edecekti.

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Brezilya Yazilari –2 : Rio de Janeiro

DSC09987 [50%]Brezilya yazilarinin ikinci bolumu bir cok kisi tarafindan Brezilya’nin baskenti olarak ta bilinen Rio de Janeiro hakkinda. Ne yazikki bu guzel sehirde 3 gun kalabildigim icin hakkinda cok detayli seyler yazamayacagim.



DSC09624 [50%]Rio de Janeiro, Sau Paulo’nun kuzeyinde ucakla 1 saat mesafede bir sehir. Yaklasik nufusu 4 milyon civarinda. sehrin buyuyk bir kismi denizin iclere kadar kanalciklar seklinde girmesi sebebiyle yarimadalar uzerinde kurulmus durumda. Sehrin ne tarafina bakarsaniz bakin denizi gorebiliyorsunuz. Rio de Janeiro'da nerde kalinir sorusuna ise oldukca fazla yanit var. Ben bir is gezisi icin gittigimden ve havaalanina yakin bir yer arayisinda oldugumdan  Santos Dumont Havaalani'na cok yakin olan Ibis Hotel'de kaldim ancak Copacabana tarafina gittiginizde inanilmaz luks otellerden uygun otellere kadar bir cok secenek bulacaksiniz.


Rio de Janerio’ya giderseniz mutlaka gormeniz gereken uc yer var bence. birincisi COPACABANA plaji. Bence gordugum en guzel sahil seridiydi diyebilirim. toz gibi ince altin renkli kumu, cok genis ve temiz plaji ve etrafta otellerin kapattigi alanlari, kafeteryalarin isgal ettigi bolumleri olmayan tamamen dogal haliyle birakilmis bir plaj. Elbette hemen ardindan cadde ve sonrasinda oteller basliyor ama en azindan plaja bulasmamislar.



Eger sansliysaniz benim gibi spontane gelismis bir Capuera gosterisi izleyebilir Capueracilarla sohbet edip fotograf cektirebilirsiniz. Fotografta ayagini yukari kaldirmis olan Osvaldo’nun capuerada iki ulusal sampiyonlugu varmis ancak su siralar yegenleri ve kucuk ogluyla turistlere capuera gosterisi yapiyor.
DSC09737 [50%]DSC09631 [50%]



















Ikinci yer ise CORCAVADO tepesi, Rio’nun o meshur Isa heykelinin oldugu dik tepe. Burasi hem o devasa heykeli gormek hemde sehrin essiz manzarasini seyretmek icin cok guzel bir konumda. dort tarafinda yesil ve maviyle ic ice beyaz binalari ve sehrin her yanina yayilmis adaciklar ve yarimadalari seyrederken buyuk keyif aliyorsunuz. Size onerim oradaki hediyelik esya dukkanlarindan pek birsey almamaniz zira aksamuzeri Copacabana plajinin hemen arkasindaki kaldirimlarda 3’te bir fiyatini ayni hediyelikleri alabilirsiniz.
DSC00073 [50%]
DSC09757 [50%]




















Ucuncu mekan ise tabiki efsane Maracana stadi. ne yazikki ben buranin icine girme sansini yakalayamadim. Ancak 5 dunya kupasi kazanan bir ulkenin simgesi haline gelmis 136.000 kisilik Maracana stadini da gormeden gelmemek lazim.


DSC09782 [50%]DSC09779 [50%]Elbette bu guzel sehirde dolasirken dikkatli olmayi da ihmal etmemelisiniz. Ozellikle de sokaklarda yatan evsiz insanlarin fotograflarini cekmeniz onlari cok rahatsiz edecegi gibi pesinize takilmalari da sizi cok rahatsiz edecektir. Brezilya’ya beraber gittigim is arkadasimin bu fotograf sevdasi benim de onun da bir hayli tedirgin olmamiza yolacti. Bir evsiz dakikalarca bizi takip etti en sonunda bir taksiye binerek oradan uzaklastik.. dolasirken mutlaka her 50-100 metrede bir yerel halkin bolca istifade ettigi kafe tarzinda hazir yiyeceklerin yani sira tropik meyve sularinin taze olarak servis edildigi dukkanlara ugrayip meyve sularini tatmalisiniz. Hatta taze hindistancevizini delip bir pipet takarak elinize alip icerek dolasabilirsiniz. bence bunu mutlaka deneyin:)

25 Temmuz 2009 Cumartesi

hibi no neiro

Insanin hayal gucu sinir tanimiyor gercekten..
Sour - Hibi no neiro.. webcam kullanicilariyla guzel bir kolaj olusturmuslar. bence hem izlenesi hemde dinlenesi bir calisma olmus.
The imagination of the humanbeing has no boundaries really...
Sour - Hibi no neiro.. they have built up a great colage with webcam users. I think it worths to watch and listen..

16 Temmuz 2009 Perşembe

Brezilya yazilari 1: Sao Paulo

Brezilya; dunyanin obur ucu bizim icin . Bir is seyahati vasitasiyla gitmek sansini yakaladim. Sao paulo , Santos ve Rio de Genairo da 15 gun kalarak hayatimin ender tecrubelerini edindim. Oncelikle nasil gidilir, nerede kalinir, ne yenir ne icilir ondan bahsetmeli.


Brezilya Turkiye vatandaslarindan Turistik vize istemiyor ancak 90 gun uzerinde kalacaksaniz o zaman vize icin basvurmaniz gerekiyor. bu konuda gerekli bilgiyi Ankara'daki buyukelcilik, istanbuldaki konsololuk ve izmir fahri konsoloslugundan alabilirsiniz. yolculuk icin bir kac havayolu alternatifi var ancak en mantikli ve hesapli olani THY nin mayis ayinda baslattigi istanbul-Sao paulo ucuslari. Eger erken alirsaniz biletinizi 550 Euro ya gidis donus bilet bulabilirsiniz. Ucus 17 saat suruyor ve Dakar (Senegal) de bir teknik stop var. Ancak isterseniz paris yada amsterdam aktarmali KLM veya Iberia ile de ucabilirsiniz ancak bu durumlarda transit schengen vizesine ihtiyac duyabilirsinizi bunu arastirmayi ihmal etmeyin.

Sao paulo 14 milyonu asan nufusuyla Latin amerika nin en buyuk sehri. sehir gokdelenler ve yuksek binalarla dolu ozellikle avenue de paulista ve bom retiro bolgesinde 40-50 katli binalari gormek icin basinizi yukari cevirmeniz yeter. Otel tercihinizi Pinheiros, jardim paulista, consoluçao yada hygenapolis bolgelerinden secmek akillica olur zira bu bolgeler sehrin daha guvenli bolgeleri. 3-4 yildizli oteller avrupaya gore bir miktar daha ucuz. iyi bir otelde 35-70 Euro ya kalabilirsiniz.



Ozel bir Brezilya barbekusu olan Carruscia restoranlarina mutlaka gidin. 50yi asan salata barindan istediginizi alirken biraz sonra servisine baslanilacak olan barbeku etleri hesaba katmanizi oneririm. yemegin yaninda kirmizi sarap tercihi yanisira tamamen Brezilya ya has olan Guarana da icebilirsiniz. Ben 15 gun kaldigim Brezilya da baska hic birsey icmedim diyebilirim:) Ayrica Capirinha ve Capirosca icmeden de brezilyadan gelmemek lazim.

Sao paulo ya gelecekseniz trafikte takilip kalmayi 1-2 saatte 5-6 km gidebilmeyi de goze almalisiniz. ayrica ucus saatiniz eger is cikis saatlerine yakinsa normalde 1 saat suren havaalani yolunu 2 bucuk saatte de gidebileceginizi unutmayin.

Brezilya halki gercekten cok cana yakin ve bir o kadar da yardimsever o yuzden cok yabancilik cekmesenizde ingilizce bilen insan bulmanin zorlugu da sizi bir o kadar zor durumda birakabilir.

Ayrica herhangi bir markette rahatlikla bulabileceginiz egzotik meyvelerin tadina bakmayi da ihmal etmeyin . Bazi meyveleri taniyor biliyor olsakta bazilarini ilk defa orada goreceginizden hic supheniz olmasin. Hatta biz Rio de Janeiro dan aldigimiz bir meyveyi Sao Paulo'da bir kafede tadarken bir cok Brezilyali ilginc bakislarini gizleyemedi cunku onlar da ilk defa goruyorlardi bu meyveyi.

Brezilya nin para birimi REAIS. 1 Amerikan Dolari 1.9 Reais e esit. Ancak harcamalarinizi hemen her yerde kredi kartiyla yapabilirsiniz. dikkat etmeniz gereken sey bazi isyerlerinde sadece VISA yada sadece MASTERCARD gecerli olabiliyor. Yine odeme icin kart uzattiginizda size bir soru yoneliyor. Uzunca bir sure bu soruyu anlayamayacaginiz icin bunun; Credito o debito yani kredi karti mi banka karti mi sorusu oldugunu bilmeniz cok isinize yarayacaktir.