Afyon Belediyesi ve Valiliğinin ortak aldığı karar ile bundan sonra “Gar, otogar, durak, meydan, cadde, sokak, tarihi yerler, kültürel yerler, ibadethane, inşaat, şantiye, mezarlık, gezinti yerleri, merdivenler...” gibi açık alanlarda içki içilmesi yasaklandı.
Tabi hemen Laikliği savunan (sulandıran) kesim buna karşı çıktı. Anlamsız, dayatmacı, iirticai, özgürlüklere aykırı ve hatta garip ama laikliğe aykırı bile dediler. (gerçi din ve devlet işlerinin birbirine etkisini ortadan kaldırmayı hedefleyen laiklik bence her ne kadar uygulanabilirliği cok dusuk bir ideolojik ütopya halinde aktarılsa da laikliğin sokakta icki icmekle direk baglantısını kurabilmenin de o kadar manasız oldugu ortada)
Hatta Bekir Coskun'un 28 nisan tarihli cumhuriyet gazetesindeki yazısı da bu guruhta bir yazıydı. fikirlerine deyinmeyeceim cunku o kendisinin fikridir kabul etmesem de saygıyla karsılarım. Ancak yanlış ve eksik bilgi vererek okuyucu kitlesini yönlendirme ve alttan alttan bir gaza getirme durumundan rahatsızım.
Bakınız ne demeiş zat-ı muhterem
Elbette Bekir Coskun kadar hayat tecrubem gorup gecirmisliğim yoktur. Hem yas olarak hamde sosyal statü olarak eminim ki benden cok daha fazla seye tanık olmustur. Ama en azından google kullanabilen biri icin rahatlıkla soyleyebilirim ki verdigi bilgiler eksik ve kasıtlı olarak eksik bırakılmıs bilgiler. Bakın ben arastırdıgımda ne gibi yanlıs eksik ve kasıtlı yonlendirme iceren bilgiler varmıs bu 4 satırda..
1- Alkolun yasak oldugu ulkeler bunlar mı gercekten?
Wikipedia ya gore degil (http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_with_alcohol_prohibition)
Alkolun yasak oldugu ulkeler
Yani tek adam yonetimindeki bu ulkeler ile Turkiye nin bu konuda aynı kefeye konması aslında biraz da Turk halkına hakaret etmektir. ama asıl amac ozgurlukleri savunan kesimin daha fazla galeyana gelmesine calısmaktır. Tabiki hukumet karsıtı politikaları icin bazıları icin bicilmis kaftandır bu da.
Ayrıca cok guzel bir laf ta soylemis bu yazısı icinde
"İçince efendi kalmak, özünde “efendi” olmayı gerektirir..." hani dogru soze ne denir kabilinden bir laf. Ama realizasyonu Turkiye icin zaten hayal olan birsey. Özünde efendi olanlar zaten sokakta icki icmez. ki onların icki icmesi alkolle neselenmesi yada efkarlanması tatlıdır keyiflidir. Ama ozunde efendi olmayanların oranı bu insanlara gore 50-100 kat hatta daha da fazladır. haliyle boyle guzel bir soz sanatını kullanmak gercekleri degistirmez. Turk halkı agzıyla icmeyi bilmez.
icki icmenin bir erg sembolu haline geldigi gunlerde 15 yasındaki ergen cocukların icki satılan bir yerde yada evlerinde icemeyecekleri icin ellerinde gazetelere sarılmıs biralarını parkta bahcede arsada insaatta ictiklerini hepimiz cok iyi biliyoruz. Onları engellemek gerekmedigini dusunuyorsanız buna diyecek seyim cok olmasına ragmen susarım. ama erken yasta alklun ayarını da efendiligine de bilemeyecek gencleri kendi hallerine bırakmanın da hangi uygarlık oldgunu sorgularım tabiki..
Bu kuralların tabiki suistimalleri de olacak bunu da yadsımıyorum. ancak ozgurluk yada gelismislik ne alkolle olur ne de ozgurlugun alkole dayandırılmasıyla.. hele ki aydın oldugunu iddia edenlerin eksik hatalı ve kasıtlı yazı yazmasıyla hic olmaz.. her yazılana soylenene inanan genclikte kendini aydın zannetmeye baslar ve biz ve digerleri soylemlerindeki ucurum buyur. Bu ucurum buyudukce de gerilim tansiyon ve teror artar.
Tabi hemen Laikliği savunan (sulandıran) kesim buna karşı çıktı. Anlamsız, dayatmacı, iirticai, özgürlüklere aykırı ve hatta garip ama laikliğe aykırı bile dediler. (gerçi din ve devlet işlerinin birbirine etkisini ortadan kaldırmayı hedefleyen laiklik bence her ne kadar uygulanabilirliği cok dusuk bir ideolojik ütopya halinde aktarılsa da laikliğin sokakta icki icmekle direk baglantısını kurabilmenin de o kadar manasız oldugu ortada)
Hatta Bekir Coskun'un 28 nisan tarihli cumhuriyet gazetesindeki yazısı da bu guruhta bir yazıydı. fikirlerine deyinmeyeceim cunku o kendisinin fikridir kabul etmesem de saygıyla karsılarım. Ancak yanlış ve eksik bilgi vererek okuyucu kitlesini yönlendirme ve alttan alttan bir gaza getirme durumundan rahatsızım.
Bakınız ne demeiş zat-ı muhterem
"Dünyada içkinin yasak olduğu sadece altı ülke:
İran, Yemen, Afganistan, Sudan, Suudi Arabistan, Kuveyt...
Başladı...
İnşallah bir de Türkiye..."
Elbette Bekir Coskun kadar hayat tecrubem gorup gecirmisliğim yoktur. Hem yas olarak hamde sosyal statü olarak eminim ki benden cok daha fazla seye tanık olmustur. Ama en azından google kullanabilen biri icin rahatlıkla soyleyebilirim ki verdigi bilgiler eksik ve kasıtlı olarak eksik bırakılmıs bilgiler. Bakın ben arastırdıgımda ne gibi yanlıs eksik ve kasıtlı yonlendirme iceren bilgiler varmıs bu 4 satırda..
1- Alkolun yasak oldugu ulkeler bunlar mı gercekten?
Wikipedia ya gore degil (http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_with_alcohol_prohibition)
Alkolun yasak oldugu ulkeler
- Afganistan, Brunei, Kuveyt, Suudi Arabistan, Sudan, Yemen,
- BAE (Sharjah kentinde sadece, uygulamada yasak nerdeyse yok)
- Pakistan (bir yasak var ama kimsenin uydugu yok)
- Hindistan (Guajarat eyaletinde ama sadece satmak yasak icmek degil)
- ve tabiki Iran (musluman iseniz yasak ancak gayri muslim iseniz bazı otel gibi izinli yerlerde alkol tüketebilirsiniz.
2- Türkiye'deki emsal karar Alkol tüketiminin degil açık alanlarda tüketiminin yasak olması durumu. yukarda saydıklarımızla kesinlikle aynı degil
Bakın acık alanlarda alkol tuketmenin yasak oldugu ulkeler hangileri
- Avusturalya (eyaletler arasında farklılıklar olsa da dısarda alkol tuketmek illegal
- Kanada : Quebec dısındaki eyaletlerde halka acık yerlerde alkol tuketmek 230 Kanada Doları ceza gerektiriyor. Parklar ve kamp alanları da buna dahil.
- Çek Cumhuriyeti: Bazı sehirlerde yasak örnegin Prag
- Finlandiya: sokakta ve toplu tasıma araclarında yasak
- Yeni Zellanda : Kanuna gore yasak degil ancak belediyeler sadece lisanslı yerlerde dısarda alkol tuketimine izin veriyor. aksi durumda ceza uygulanıyor
- İskoçya. Halka acık alanlarda alkol tuketimi yasaya aykırı. Yalnızca lisans alan ve izin verilmis alanlarda icilebiliyor. Aksi durumda 500 Pound cezası var.
3- Dikkat edilirse ornek verilen 6 ulke de seriat yonetimini benimsedigini soyleyen monarşik yada dikta yonetimindeki ulkeler.
Iran, zaten hepimizce malum ki Şii liderlerin etkisinde katı kuralları uygulamaya calisan ve tum dunyanın ozellikle de super guclerin devamlı karsısında durdugu bir ulke
Yemen 2011 yılına kadar 30 yıla yakın bir sure bir diktator tarafından yonetildi.
Afganistan, Hizbullah adında kendisine marjinal islamist diyen teror yanlısı bir gurubun yonetiminde
Suudi arabistan Kral Fahd ve maiyeti tarafından kendi mezhepleri idaresinde -ki islam ile celisen cok yonu vardır- monarşik bir diktatörlükle yonetiliyor.
Sudan derken kuzey sudan mı güney Sudan mı demek istedi bilmiyorum ancak bu ülke de Suudi Arabistan gudumunde yönetilen bir ülke. Bir kac ay onceki ikiye bolunmeye kadar diktatorlukle yonetiliyordu.
Kuveyt krallıkla yonetiliyor.
Yani tek adam yonetimindeki bu ulkeler ile Turkiye nin bu konuda aynı kefeye konması aslında biraz da Turk halkına hakaret etmektir. ama asıl amac ozgurlukleri savunan kesimin daha fazla galeyana gelmesine calısmaktır. Tabiki hukumet karsıtı politikaları icin bazıları icin bicilmis kaftandır bu da.
Ayrıca cok guzel bir laf ta soylemis bu yazısı icinde
"İçince efendi kalmak, özünde “efendi” olmayı gerektirir..." hani dogru soze ne denir kabilinden bir laf. Ama realizasyonu Turkiye icin zaten hayal olan birsey. Özünde efendi olanlar zaten sokakta icki icmez. ki onların icki icmesi alkolle neselenmesi yada efkarlanması tatlıdır keyiflidir. Ama ozunde efendi olmayanların oranı bu insanlara gore 50-100 kat hatta daha da fazladır. haliyle boyle guzel bir soz sanatını kullanmak gercekleri degistirmez. Turk halkı agzıyla icmeyi bilmez.
icki icmenin bir erg sembolu haline geldigi gunlerde 15 yasındaki ergen cocukların icki satılan bir yerde yada evlerinde icemeyecekleri icin ellerinde gazetelere sarılmıs biralarını parkta bahcede arsada insaatta ictiklerini hepimiz cok iyi biliyoruz. Onları engellemek gerekmedigini dusunuyorsanız buna diyecek seyim cok olmasına ragmen susarım. ama erken yasta alklun ayarını da efendiligine de bilemeyecek gencleri kendi hallerine bırakmanın da hangi uygarlık oldgunu sorgularım tabiki..
Bu kuralların tabiki suistimalleri de olacak bunu da yadsımıyorum. ancak ozgurluk yada gelismislik ne alkolle olur ne de ozgurlugun alkole dayandırılmasıyla.. hele ki aydın oldugunu iddia edenlerin eksik hatalı ve kasıtlı yazı yazmasıyla hic olmaz.. her yazılana soylenene inanan genclikte kendini aydın zannetmeye baslar ve biz ve digerleri soylemlerindeki ucurum buyur. Bu ucurum buyudukce de gerilim tansiyon ve teror artar.