20 Şubat 2012 Pazartesi

Fazıl Say ve Fetih 1453 filmi


Fazıl Say denilen populer olmayı gazete manşetlerinde arayan ezik şahsiyet (sanatını hic dinlemedim acıkcası o yüzden sanatına sözüm yok) Fetih 1453 filminin müziklerini yapmayı filmin bir kısmını izledikten sonra reddetmiş. Gerekçesi de şöyle:


"-  Sürekli Türk kahramanlığını övüyoruz. Fethi, Fatih’in yaratıcı ve dahiyane bazı fikirleriyle oldu. Yaratıcı ve dahiyanenin ne olduğunu da Türk toplumu hâlâ anlayamadı. Atatürk’ü anlayamadıkları gibi..


-Sadece Türkler sevinecekse, başkası niye seyretsin o filmi? Amaç; “Biz Batılılar, biz farklı dinden olanlar muhteşem değilmişiz meğer! Meğer Türk olunmalıymış!” mı dedirtmek? Amaç ne? Bir filmde sanat yoksa, yenilik ve devrimcilik yok ise bir film insani felsefesinde birçok perspektif ile hesaplaşmıyorsa ve her şey kilise ise diğer toplumlarda bu ne değer görecektir? Bilemedim. Bilemediğim için bu işten çekildim. Gerçekten büyük bir iş çıksın isterdim. Ben geçen yıl seyrettiğim 60-70 dakikasında o filmi göremedim. Kusuruma bakmayın. Müziğini kim yapmıştır bilmiyorum." 


Bu adam kesinlikle "sanatçı aykırı fikirlidir" düşüncesi empoze edilmiş bir aşağılık kompleksi vakasıdır kanımca. Evet sanatçı dediğimiz insanlar toplumun genelgeçer görüşlerinden farklı bir bakış açısına sahip oldukları için eserleri ve çalışmaları kabul görür. İnsanlara zaten yapabildikleri birseyi vermek manasızdır çünkü. Ancak iyi bir heykeltraş aydın olmak zorunda değildir. Üniversite mezunu olmak zorunda bile değildir. Roman vatandaşlarımızın bir çoğundaki beceri ve müzik hassasiyetine erişmiş kulaklar belki Fazıl Say'ın sahip olduğunun kat be kat fazlasıdır. Ama okullar okumamış, diploma sahibi olamamış, Kırmızı etle kırmızı şarabın balıkla beyaz şarabın gideceğini bilememiş, hiç uçağa binmemiş, elleri manikürlü olmamış insanlarda sanatçı olabilir. 


Sanatçılar sanata saygılı, insana duyarlılığı yüksek ve toplumsal bakış açısı hassas insanlardır. Ama ülkemizde gelenek görenek tarih ve kültürünü reddetmek, aşağılamak ve hatta alay etmek sanatçı olmakla özdeşleşiyor kimi zaman. Hatta Aydın payesi alabilmesi icin insanların okumak bilmek edep sahibi olmak gibi şeyler edinmekten önce tarihine kültürüne aşağılayıcı sözler etmesi ve hatta reddetmesi gerekiyor. 


Kendini aydın zanneden nesepsizler... siz koca bir yığın "bok"un ialtında kalmış bir sinegin el fenerindeki aydınlıktasınız ancak.