15 Ocak 2012 Pazar

19 Mayıs Törenleri hakkındaki kararı destekliyorum

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın değerini çok iyi bilenlerdenim. Bir destanın başlangıcı olarak alınmıştır Atatürk'ün Samsun'a çıkışı. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olarak kabul edilir bu tarih. Ancak dediğim gibi bir kabuldür bu. Erzurum Kongresi yada Sivas Kongresi'nin tarihi de kabul edilebilirdi. Ama sonuçta bu bir semboldür ve o haliyle kabul edilmelidir. Tarihin kendisi değil temsil ettiği değerdir kutlanan, anılan yüceltilen. 


Şimdi şöyle bir çocukluğumuza dönelim, orta okul yıllarına, Nisan ayı başladı mı okulda bir gerginlik başlar. Öğrenciler gergindir çünkü 19 Mayıs kutlamaları için ekipler seçilecektir. Öğretmenler gergindir çünkü öğrencilerini kutlamalar için ekiplere ayırmak ve provalara geliş gidişlerini güvenli ve düzenli bir şekilde sağlamak zorundadırlar. 


Öğrenci hem ister hem istemez katılmayı bu provalara. İster çünkü derslerden kıracaktır önündeki 7 hafta boyunca haftada 2 yada 3 kez ve yarımsar gunden 3 bucuk hatta birde genel provaları eklersek en az 5 gün. İstemez çünkü provalar boyunca soğuktan donacak, ve eğer bayram günü güneş açarsa hasbel kader kavrulacaktır. Provalarda ve bayramda aç ve susuz bekleyecektir 3-4 saat. Birde saçma sapan abuk kıyafetlerle dolaşmak zorunda kalacaktır. 


Öğretmen istemez hemde en az iki sebepten. Birincisi seçilen öğrencilerin kaytarmalarını engellemekle uğraşacaktır, geliş gidişlerini güvenli ve düzenli olarak sağlamak zorunda olacaktır. Diğer yandan da müfredatı işlemek zorundadır ve bu da öğrenci için gereklidir. Ancak özellikle küçük şehirler ve ilçelerde bilhassa küçük okullarda sınıfın yarısı provalara gittiğinden ders işlemek adil olmayacaktır ve bu yüzden de müfredatın geri kalanı 19 mayıs sonrasındaki 3-4 haftaya sığdırılmak için ister istemez baştan savılacaktır. 


1981 yılında halkın milli bayramlara katılımını artırmak amacıyla çıkarılan bir kanundur aslında stadlarda yapılan kutlamalar. Darbe yönetiminin dayatmasıdır diğer taraftan bakınca. Şöyle bir düşündüğümüzde halkın katılımını da oldukça azaldığını da görüyoruz. Bundan 18 sene öncesinde orta okuldayken 20.000 nüfuslu ilçede protokol haricinde 10 kadar kişinin kutlamaları izlemeye geldiğini hatırlıyorum. 15 sene önce 120.000 nüfuslu il merkezinde ise bu rakam 300 -400 kişiden fazla değildi. Şu anda eminim çok daha azdır ki ben hiç gitmedim. 


Protokoldeki kodamanlar ve mülki amirler haricinde katılım için pek te halk düzeyinde oluyor diyemeyiz. Birkaç dakikalığına geriye gidin ve düşünün. Eminim bir çoğunuz o bayram kutlamaları esnasında birden fazla kez bir mezun olayım bir daha hiç bir bayrama katılmayacağım demişsinizdir. Çocukça bir tepkidir bu isyandan öte aslında ama sorarım size kaç kez gittiniz bayram kutlamalarına liseyi bitirdikten sonra?  


İş güç demeyin bayram günleri resmi tatil. Yorgunluktan tatili bulduğumuzda uykuya kanmaya çalışıyoruz diyorsanız eğer o zaman zaten bu kutlamaların artık güncelliğini ve hedefe ulaşma amacını yitirdiğini kabul etmelisiniz. 


2012 yılındayız, 1981 yılında darbe yönetiminin çıkardığı kanuna dayanan kutlamaları geride bırakıp milli bir değerimiz olan bayramımızı da çağa ayak uydurtmak zorundayız. Her konuda çağdaşlıktan dem vuran Atatürkçülük naraları atanlar da artık sadece Facebook profillerinde Twitter mesajlarında manasız kampanyalar düzenlemeyi bırakıp bayramlarını nasıl çağdaş bir şekilde kutlamaları gerektiğini düşünmeye başlamalıdır.


Stadlarda yapılan manasız kareografisiz ve sadece koordinasyona bağlı saçma kutlamalar yerine daha çağdaş daha sanatsal tören ve kutlamalar yapmalıyız. Spor bayramı değilmidir bu? o zaman neden amatör ve profesyonel spor dallarında özel turnuvalar düzenlemiyoruz? 


Mesela benim önerilerim şu şekilde 
  • Super lig takımları arasında Anadolu takımları karması - İstanbul Karması macı yapılsın
  • yada türk futbolcular yabancı futbolcular karma maçı 
  • Basketbol liglerinde all stars maçları 19 mayıs haftasında yapılsın 
  • Öğrenciler arası atletizm, jimnastik ve diğer amatör spor dallarında  yarışmalar düzenlensin
  • Halı saha turnuvaları düzenlensin ülke genelinde 
  • Konserler düzenlensin profesyonel sanatçıların katılacağı
  • TRT sanatçıları küçük illerde TSM konserleri için turneye çıksın 
  • amatör grup ve sarkıcılar için Şehir meydanlarında konser standları kurulsun halk gün boyunca müzige doysun, gençler eğlensin
  • Fotoğraf Resim gibi materyaller için şehir meydanlarında kalabalık parklarda sergiler duzenlensin 
  • Amatör tiyatrolar için salonlar kültür merkezleri tahsis edilsin. 
  • Profesonel tiyatrolar indirimli fiyatlarla o hafta salonlarını doldursun 
  • Atatürk gençliği bu aktivitelerde gönüllü olarak görev alsın 
  • Profesyonel organizasyonlardan elde edilen gelirler amatör organizasyonlara aktarılsın ve boylece bu isin finansmanı da sağlanmış olur. 
Birkaç dakikalık düşünce ile işte bir sürü fikir çıktı bende düşünün sizde facebook profillerinizden propaganda yapacagınız yere bunlara vakit ayırsanız ve boyle bir projenin propagandasını yapsanız neler neler cıkar ortaya.. 

Benden şimdilik bu kadar.. belki devam ederim :)

10 Ocak 2012 Salı

Uçak içi eğlence menüsünde Kuran

Bugün gazetede okuduğum bir haberi internet sayfasından da okuduktan sonra yorumlara baktım biraz. Haber, THY'nın uçak içi eğlence sistemlerinde Kuran-ı Kerim 'in arapça okunuşu ve Türkçe mealinin ses dosyası olarak konulması ve bu esnada dikkat eksikliğinden kaynaklanan bir hata sonucunda ses dosyasını seslendiren olarak Rihanna görünmesi. Yorumlar ise 400 civarındaydı ve okudukça ne kadar cahil, tekdüze, bilgisiz, fikirsiz, hoşgörüsüz ve hatta yobaz bir milletimiz olduğuna kanaat getirdim bir kez daha. 


Öncelikle kendi milletini küçümsemek değil, hele ki nesebini inkar etmek hiç değil belirteyim. Ancak kendi milletinin yanlışlarını tesbit etmek ve bunu dillendirmek te vatan hainliği olmasa gerek. işte bazı yorumlar ve bunlara vermek istediğim cevaplar


1- Ne alakası var ya, uçakta kuran mı olur?
Neden olmasın? bu uçaklar THY gibi Avrupa'nın en iyi havayolu şirketi seçilmiş milyonlarca yolcu taşıyan bir firmanın uçakları değil mi? Bu şirketin dindar yada dinibütün müşterileri yok mu? Öyleyse  ticari bir kuruluş olan THY müşteri memnuniyetini artırmak adına böyle bir girişimde bulunması neden yanlış olsun ki? 350 küsür tane film, diziler, belgeseller, müzik ve oyunlar varken bu sistemde, Kuran neden olmasın.


2- O zaman İncil'de koysunlar Tevrat'ta 
Yapabiliyorlarsa koysunlar tabiki. Ancak bilinen Restorasyonizm, anglikanizm, baptizm, protestanlık, katoliklik, doğu katolikliği, keldanilik,ortadoksluk, nasturilik, ünteryanlık, yehova şahitleri vs. vs. gibi 20 den fazla çeşit hristiyanlık ve bunların alt mezheplerinin bile başlı başına din sayıldığı bir ortamda hangi incil'i koyacaklar? daha bunlara Tevrat'ı ekleyelim, Buda'nın öğretilerini, mecusilerin öğretilerini, yada biz Türk değil miyiz? eski inanışımız olan şamanizm'in öğretilerini de ekleyelim. Sanıor ki bu yorumu yapanlar 3 tane din var dunyada. halbu ki bu bizim eğitim sistemimize göre sınıflandırılmış halidir inanışların. Oysa ki bir Avrupalı'ya dinini sordugunda hristiyanım bile demez. Katolik yada Protetan olduğunu söyler. Bu durumda bir ticari kuruluş olarak THY yoğun müşeri kitlesine ve orijin ülkesinin genel dini görüşüne göre bir harekette bulunmuştur ve ticari genel yada göreceli mantık bunun yanlış olmadığı yönündedir. 


3- Demokratik ve laik bir ülkede diyanetin ne işi var.. 
Aslında bu yorum için bile yorum yazmak saçma. Ama açıklama yapmak istedim. Demokratik bir ülke; evet dediğiniz gibiyse, ki öyle olmalı, o zaman neden bir ticari kuruluşun müslüman müşterileri için yaptığı bir hizmeti demokrasi çerçevesinde  kabul etme konusunda demokratik değilsiniz? Laik bir ülke; evet laiklik konusunda ülkede sıkıntılar var ancak Laiklik TDK sözlüğünde tanımlandığı şekliyle;
2. hukuk Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm (www.tdk.gov.tr)
Ben THY'nın devletin yönetimine dini hükümleri, yada vicdandaki dini inançlara devleti karıştırdığını göremyorum. Diyanet'in işi ne; THY  burada en doğru kararı vererek herhangi bir tarafa çekilmesini önlemiş ve cemaat yada tarikatlara doğru çekilebilecek başka kaynaklar yerine resmi bir kuruluşun kaynaklarını kullanmış. Bence bu cahilliği gelişmişlik adı altında kullanmaya çalışmak en cahil olma durumundan bile daha körcedir. 


4- Sizin cenazenizde de kuran okunmasın o zaman, ucaktaki degil tabuttaki halinizi düşünün.  
Bu nasıl bir kendini Allah yerine koymaktır ki islami esaslara göre de müslüman olduğunu söyleyen biri için en büyük günahtır belkide. insanların inanış yada imanlarını sorgulamak, değerlendirmek, yorumlamak yada yargılamak siz kulların değil yaratıcının işidir. Gafillikte, cahillikte sınır tanımamak ve inancınızı üstün göstermek çabasıdır ki bu bence islami teammüllere de hiç yakışmaz bu gösteriş hissi. 


5- ucakta kuran okumasan olmuyo mu ? disari baksan vs.. bu kadar gostermelik sevap mi oluyor ? cevabini biliyorsun!!!!!bal gibi. islam dusmanligi yaratiyosun o kadar.millet zaten tedirgin ucaklarda, terroristlerden..
Bunu yazan arkadaşa sorarım hiç 10 -12 saat süren uçak yolculuğu yapmış mı? hatta tahminimce hic ucak yolculuğu yapmamış (ki bu bir eksiklik değildir) çünkü dışarı bakmaktan bahsediyor. 10.000 feet yükseklikte uçarken ( 1 feet 29 cm, 10.000 feet = 2900m ) dışarı bakmanın birşey ifade etmeyeceği çok açık. Diğer bir husus ise göstermelik sevap konusuna dair. ucaklarda ön koltuğun arkasına yerlestirilen bu kabin içi eğlence sisteminde ekran 7 inch kadardır yaklaşık ve sadece 10-15 derecelik bir açıyla yukarı aşağı cevrilebilir. TFT ekranlar olduklarından direk karşıdan baktığınızda yada en fazla 30 derecelik bir açıyla baktığınızda ekrandakini görebilrsiniz. yani bu özelliği ile kişisel bir ekran haline gelir. Yanınızdaki yolcu bile sizin ne seyrettiğinizi göremez. Ayrıca kulaklık kullanıldığından dinlediğini de duyamazsınız. bu 10 12 saatlik yolculuklarda bir iki film seyretseniz 3-4 saat uyusanız bile hala bir 4-5 saat kadar süre kalıyor. ikramlar iniş kalkış derken yine geriye kalan bir 2-3 saatlik sürede farklı alternatiflere asla hayır diyemezsiniz. ve Bazı insanlar için bu alternatif Kuran dinlemek olabilir. Başta da söylediğimiz gibi 10-13 bin feet yükseklikte ister istemez bir tedirginlik yaşıyor insan ve bu durumda inancının gücünü  kullanmak istemesini yadırgamak hoşgörüsüzlük olur.  Teröristlerden tedirgin olan insanlar birinin kuran dinlemesinden nem kapacaklarsa zaten belirli derecede paranoyaları vardır. 250 saatin üzerinde ucmus biri olrak o tedirginliğin pek yaşanmadığını da söyleyebilirim 


6- bence ayrimciliga giren bir konu. konulacaksa tum dinlere iliskin bilgiler konulmali. eger thy sloganlari da global oldugunu belirtiyorsa o zaman global davranmali. ya da sadece musluman ulkelere hizmet etmeli.


Senin ticari bilgin yada aklın olmadığı da ortada sanırım. Uçak bir ulaşım aracıdır. içinde veya dışarısında verilen hizmetler sattığınız asıl ürünün kalitesini artırmak için verilen servislerdir. Yani senin aklına uygun mu diğer dinlerin kitaplarını koymadı diye sadece müslüman ülkelere hizmet etmesi? tamam diyelim oldu böyle birşey, O zaman Hollandalı bir yahudi istanbul'a gelmiş bir şekilde ve buradan Khartum'a gitmek istiyor ve THY ye biniyor o zaman ne olacak bu adam derse ki neden tevrat yok demokratik değil bu diye. THY her ne kadar Avrupa'nın en iyi havayolu şirketi seçilse de hala %70'ın üzerinde Müslüman ülkelerin yolcusunu taşıyor. Bu durumda çoğunluk durumundaki müşterileri için özel bir hizmet koyması ticari olarak hiç te yanlış değil. 


7- thy övgüyü hak ediyor hac yolculugu yaptim mükemmel tesekkürler thy
baska bir kullanıcının yoruma yorumu: keske orda kalsaydin hic donmeseydin. 
Bu konuyla cok alaklalı degil ama bakıs acısını yansıtması dolayısıyla hosgorusuzluge cok çirkin bir örnek olduğundan koymak istedim. 


Bahsettiğim gibi 400'ün üzerinde bir yorum var ve ben daha fazla yazmaktan sıkıldım. Hoşgörüsüzlüğe hoşgörü gösterememe verin. 

4 Ocak 2012 Çarşamba

Pornocu Türkler!!!

Başlığs bakıp hemen alınanlık yada asabilik yapmayın. Bu sözleri söyleme sebebim aslında bir veriye dayanıyor.  www.alexa.com 


Nedir Alexa? Alexa internet aleminin muhtarı hatta istihbarat daire başkanlığına denk gelir. Hangi site ne kadar tercih edilmiş, ülke içerisindeki tercih sırası nedir, popülerliği nedir, kacıncı sıradadır kaç site o siteye link vermiştir gibi bilgileri verir. 


bu sıralaramaları dünya genelinde de yapabilirsiniz ülkeler bazında da. ben şöyle bir kaç ülkenin ilk 25 sıralamasına girdiğimde hepsinde ortak olan ilk sırada Google'ın olması biz hariç. bizde Facebook 1. sırada. Aslında bu bile orijinal bir bilgiyken 25.sıradaki site bütün "Türk Olmak" hissiyatını hissettirdi. 


evet ilk 25'inde bir PORNO site olan sadece Türkiye listesi var. Tabiki bütün ülkelerin listelerini inceledim diyemem ama Avusturya, Polonya, ABD, Bangladeş, Suudi Arabistan, Arnavutluk, Romanya, Brezilya, Honduras ve Çin yeterli olur sanırım. Her kültürden her cografyadan örnek var ortada ve hiç birinde ilk 25 te bir porno sitesi yok. Ama bu sadece Türkler bu kadar pornoya meraklı anlamına gelmez digerlerinde de 30 da 50 de 80 de bir yerlerde illaki vardir bu siteler. Öyle diyemesekte bence en cok Turkler meraklı diyebiliriz.