11 Aralık 2010 Cumartesi

Sunexpress Hostesinin bosuna cabasi

Sunexpress bildigim kadariyla Turk Hava Yollari ve Lufthansa'nin %50 - %50 ortak oldugu ve once alt ekonomik sinif olarak dusunulen ama daha sonra bir turlu hangi sinifta olacagina karar veremeyen bir Havayolu sirketi. 25 ucagi olan Sunexpress'in ozellikle izmir'den avrupa sehirlerine yaptigi direk ucuslar cok begeni topluyor benim acimdan.

Ancak gectigimiz kurban bayrami sirasinda izmir-berlin hattinda bize yardimci olan hostes insanlarin once yerlerine oturmalari daha sonrasinda el bagajlarini yerlestirmek icin yardimci olacaklari konusunda inanilmaz bir egitim cabasina girismisti. Turk halkinin bu konularda egitilemeyecegini anlamasi konusunda hic bir kaygim yok cok kisa sure icinde bu idalizmini kaybeder. ama isin gulunc kismi uyarilarina tek kulak veren ben oldugum icin benim el bagajimi koyacak yer bulamayisi oldu. ve haliyle benden de hafif tonajli bir zilgit yemesinin akabinde el bagjima VIP muamelesi yapmak durumunda kaldi.

kizcagizim olmaz ugrasma turk insani dedigin ucaga biner binmez kendi oturacagi yerden once valizine yer bulur. Sanirsin ki valizinde milyon dolarlar tasir. Ayni Turk yolcusu ucak daha durur durmaz da kalkar el bagajini alir bir kac kisiyi oturdugu yere kilitlemek pahasina o koridoru tikar inerken ama sonrasinda gider carousel in basinda 20 dakika valizini bekler. sen ucaktan en son cikan yolcu olsan da bakarsin ki vardiginda sende o ilk inenle yanyanasindir.

Bu birilerinin onune gecmek, bir an once isini bitirip gitmek hemen hemen hayatimizin her evresinde bizimle olan bir gerceklik. Ama hemen hepimiz de cocuklugumuzdan beri atak ol biraz gozun acik olsun tembihlerini duydugumuzdan buyuklerimizden bu anlamsiz yarisa kendimizi birakiriz ister istemez. oysa ki o ucaktan ilk inenlerden olma cabasini gosteren insanlarin cogu valizini de erken alsa havaalanindan da erken ciksa, ciktiktan sonra da otobus bekler dakikalarca ama isin ozunde daha da ilginc olani o insanlarin cogunun yetismek zorunda oldugu bir yer yoktur. yarim saat erken yada gec gitmeleri kimseyi ilgilendirmez yada zora sokmaz hatta kendileri bile bunu umursamazlar..

hostes kardes bosuna ugrasma... sen mi egiteceksin yuzlerce yillik ulusal icgudumuzu...

25 Kasım 2010 Perşembe

Ucmaya dair...1




Bundan önceki işim sayesinde hatırı sayılır sayıda seyahate gittiğimden uçmak ve bizi uçuran uçaklar, havaalanları, havayolu şirketleri ve bu şirketlerin hizmetleri hakkında bir ilgi alanım oluştu.

Şu ana kadar uçtuğum havayolları arasında;
THY, Lufthansa, Pegasus, Onur Air, Sunexpress, Czech Airlines, Southafrican Airlines, US airways, Delta Airlines, Air Dolomiti, Ryanair, TAM ve GOL havayolu şirketleri var.

Genel bir değerlendirme yaptığımda hizmetler açısından THY'nin Lufthansa'dan ve US Airways'ten bir gömlek diğerlerinden de bir kaç gömlek üstün olduğunu söyleyebilirim.

Ancak içlerinde büyüklük açısından Delta ve US Airways başı cekiyor. Bu iki havayolu firmasının da 500 er adet civarında ucakları bulunmakta. Bunları 350 ile Lufthansa takip ediyor. THY'nin ise son Kasım ayında aldığı Boeing 777-300ER'ler ile birlikte 149 uçağı var.

Yer hizmetleri konusunda cok buyuyk ayrimlar yapamasamda in-flight (ucaktaki hizmetler) acisindan THY bariz bir ayricalik taniyor musterilerine. insanlari hayran birakan First Class ucus sinifinda seyahat etmesemde ekonomi sinifindaki yerime gecmek icin aralarindan gectigim First Class koltuklari beni oldukca cezbetti. Ayrica THY ucak ici ikramlari ve yemek-snack cesitliligi ve sunumuyla birinci sinif bir havayolu sirketi oldugunu kanitliyor. Ama bu hizli buyumenin getirdigi bir baska konu ise hosteslerin eski guzellik standartlarinda olmayisi :) Bu konuda kesinlikle ilk sirayi 4 kez kullandigim ve her seferinde yolun yarisi boyunca seyrettigim guzel hostesleriyle Air Dolomiti aliyor.

Havaalanlari acisindan gorduklerimi siralarsam,

Izmir Adnan Menderes Havaalani, Istanbul Ataturk Havaalani, Munich Flughafen, Berlin Schonefeld, Torino Caselle, Sao Paulo Guarlios, Rio De Janerio Santos Dumont, New York JFK, Chicago O'hare, Las vegas Mc Carran, Los Angeles International, Istanbul Sabiha Gokcen, Esenboga, Dusseldorf International, Eindhoven Airport, Dubai International, Cape Town Airport, Johannesburg Airport, Bukres Otopeni (Henri Conda) Airport, Prag Ruzyne Airport, Milano Malpensa, Bergamo Orio al Serio vs..

Bunlarin icinde Dubai international tamami hali kapli salonlari ve inanilmaz buyuk ve ucuz olan duty free shoplari ile kesinlikle bir numarada ve ikinci sirayi da sanirim hem genis hemde kumar makinalarinin canlilik getirdigi salonlariyla McCarran Las vegas alir ve ucunculugu de bir alisveris merkezini andiran Johannesburg'a verebiliriz. En buyuk hayal kirikligi ise Berlin Schonefeld havaalani. En modern gorunuslu olanlari ise bence Eindhoven ve Izmir Adnan Menderes havaalanlari. Tabiki bu iki havaalaninin da yeni oldugunu unutmamak lazim. Ama uc kez guvenlik koridorundan gectiginiz tek ulke tabiki Turkiye :)

Havayollari ve havaalanlariya ilgili bu kadar ama daha cok ogrendikce daha cok yazmak istiyorum...




22 Kasım 2010 Pazartesi

2010 biteyazmis...


Blogumu ihmal edeli epey olmus. canim hemsom'un bloguna bir goz atinca kendi blogumu da hatirladim. aslinda incecizgiler'in de benim anoxiatic'ten pek farki kalmamis. oda ihmal gormus kendi basina birakilmis biraz :)))

bu yarida birakilmislik hissini alicam uzerinden en kisa zamanda... en basta gezi yazilarima devam edicem. Sirayla Dubai, Romanya, Amerika, Afrika ve son olarak ta Berlin gezilerimden bahsedip bir kac fotograf paylasmaliyim..

Sunexpress hostesleriyle ilgili bir kac kelime de etmem lazim..

Nintendo Wii super mario edition hosgeldin diye bir yazi da olmali...

kucuk shirde yasamak baslikli bir yazi da dusunulebilir ama biraz melankolik oldugumda sanirim...

M&M'den bahsetmeli bence cikolata fistigi saklamis rengarenk sekerler de onu... bahsedilmeli 1 kg'lik paketini aldigimdan..

Katmandu hayalimi de yazmaliyim ki istegim canli kalsin... ugruna gerekenleri unutturmasin...

Ucaklari cok mu seviyorum ben acaba.. Airbus, Boeing .. yazmali bence evet..

Merlot Shiraz Cabarnet Sauvignon Chianti kalecik karasi bokazkere okuzgozu chardonay sauvignon blanc .... bir kadeh te bunlardan bahsetmeli..

Balim'dan da bahsedicem tabikiii.. kucagima aldigim ilk kedi... sevimli keratta senii... fotoroman tadinda bir balim hikayesi ...

Deviantart sayfami da guncellemeliyim bence.. evet evet hatta guncelledikten sonra buraya da koymali bazi resimleri... yapmali evet..

hayata birkac satir birakmali en azindan.. bloglamali hayati.. yapicam iste... yazdim ya bir kez buraya gerisi gelir... 2010 oksuz kalmasin acicik yaziyla... yazicam iste... bloglicam 2010'u..


selam kelam vesselam
geldim burdayim
bilginize

31 Mayıs 2010 Pazartesi

reddetmek...!

birseyi reddetmek onu ogrenmekten daha kolaydır...
yakın zamanda tanıstıgım bir kız arkadas bana millet, ülke , devlet vs. vs gibi kavramları reddettigini toplumu boyle parcalara bolmenin yanlıs oldugunu buyuk bir bilgelikle anlattı.. bir kac cumle daha kurdu ama eminim biraz daha zorlasam 2 cumle daha ya cıkarırdı ya cıkaramazdı.. oysa ki ne millet ne devlet ne de baska birsey hakkında sozluk bilgisi haricinde bir bilgisi nede dusuncesi vardı.. ogrenmemisti ogrenmeyecekti. cunku ogrenmek reddetmek kadar kolay degildi.. ve zor oldugunu gordugu surece reddetmeyi surdurecek ve bunu da modern cagdas ve hatta humanıst bir tavırmıscasasına uc bes kurusa alıcılarına satmaya devam edecekti.